Merhaba,
Bu seyahat yazısını yayınlamak için 20 günlük Amerika seyahat rehberini bitirmeyi bekleyecektim ama şu sıralar buraya seyahat etmeyi planlayanlar olabilir düşüncesiyle Amerika seyahat rehberine kısa bir mola olarak arada yayınlıyorum, haydi bakalım o zaman bugün günlerden "SHARM EL SHEIKH"...
- Pegasus ile Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan direkt uçuş imkanı: Sharm El Sheikh, gidilecek yerler listemde ilk 10'da bile değildi doğrusunu söylemek gerekirse. Ta ki, radyoda Pegasus jingleını duyana kadar. Pegasus, Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Sharm El Sheikh'e uçmaya başladıktan hemen sonra, uygun tarihleri belirleyerek kampanyalı fiyatlardan da faydalanarak, kişi başı gidiş dönüş 300,00-TL gibi bir ücrete uçak biletlerimizi aldık. Şu günlerde kontrol ettiğim zaman bu kadar uygun fiyatlara uçak bileti bulmak pek mümkün gözükmüyor ama içtenlikle söyleyebilirim ki, Sharm El Sheikh uçak biletinin her kuruşuna değer...
- Sıkıntılı varış saatleri, erken check-in problemi: Sharm El Sheikh uçuş saatleri biraz sıkıntılı. Şu anda da uçuşları kontrol ettiğim zaman, Sharm El Sheikh havalimanına varış saati gece 01:00 civarı gözüküyor. Sharm El Sheikh'in ufak bir şehir olduğunu ve kısa bir sürede otele varacağınızı da hesaba katarsanız ortalama gece 02:00 gibi otelde oluyorsunuz ve bu saat inanılmaz alakasız bir saat. Biz her ne kadar bloglarda, oda müsaitliğine göre otellerin saat 04:00-05:00 gibi check-in gerçekleştirdiği ile ilgili postlar okumuş olsak da, bizim ilk kaldığımız otel Maritim Jolie Ville Royal Peninsula, 07:00'den önce check-in yapmamıza izin vermediği gibi, bu saatte check-in yapabilmemiz için de bir miktar ekstra ücret talep etti. Zira, Sharm El Sheikh otellerinde genel check-in uygulaması saat 14:00 civarı.
- Peki vize? 2015 Mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz seyahatimiz için rahatlıkla söyleyebilirim ki, maalesef Mısır artık Türk vatandaşlarından vize istiyor, dış siyaset politikamız sağolsun. Önceden yazılan bazı blog yazılarında Sharm El Sheikh'e vizesiz gidilebileceği yazıyordu ancak bu bilgi şu an için geçerli değil. İlerleyen dönemlerde vize tekrar kalkarsa bilemem. Biz aracı firma kullanarak kişi başı toplam 130,00-TL'ye tek girişli Mısır vizesi alabildik. Vize işlemleri ortalama 1 ay sürüyor, oldukça uzun bir süre, seyahatlerinizde bu süreyi de göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim.
- Havalimanın'dan otele ulaşım: Havalimanındaki taksiciler çok kısa mesafeler için dahi inanılmaz yüksek taksi ücretleri talep ediyorlar. Şehir içinde de taksi kullanmanız gerekiyor ancak şehir içindeki taksicilerle pazarlık yaparak daha uygun fiyatlara anlaşabiliyorsunuz. Ya da pek çok otelde şehir merkezine servis imkanı olduğu için, taksi kullanmaya gerek kalmadan şehir merkezine inebiliyorsunuz. Dolayısıyla, havalimanından otele ulaşım için transfer ayarlamanızı tavsiye ederim.
İlk bilgileri geçtikten sonra, Sharm El Sheikh'te neler yapılır, hangi otelde konaklamalı, hangi turlara katılmalı sorularının cevabına geçebiliriz.
Ben, gittiğim yerlerde genelde birden fazla otelde kalmayı seviyorum. Bu seyahatimde de iki ayrı otelde konakladık. İlk otelimiz Maritim Jolie Ville Royal Peninsula herşey dahil sistemde hizmet veren, 5 yıldızlı, oldukça konforlu ve büyük odalara sahip, denize sıfır olmasa da yarım saatte bir kendi özel plajına ring servisi düzenleyen, akşamları Naama Bay ve Soho bölgesine ücretsiz servis hizmeti veren bir oteldi. Ve aynı zamanda fiyatları gayet uygundu.( Bir sonraki otelimiz oda kahvaltı olmasına rağmen, herşey dahil sistemde konakladığımız bu otelin fiyatlarının birkaç katıydı.) Bu sebeple, Ros Muhammed ve Tiran Island turunu bu otelde konakladığımız tarihlere denk getirdik ki; bir sonraki daha pahalı olan otelimizde günümüzü turlarda değil, otelin imkanlarından faydalanarak geçirelim.
Bu otelde 4 gece kaldık. İlk gün sabah check-in yapana kadar resepsiyondaki koltuklarda uyumaya çalışarak sabahı sabah ettik. Odalarımızı teslim aldıktan sonra öğlene kadar uyuduk ve öğlen yemeğini yedikten sonra, servis ile plaja gittik. Maritim Jolie Ville Royal Peninsula, aynı grubun Golf & Resort otelinin plajını kullanıyor.
Plaja gidip, iskeleden denize baktığımız zaman, tam olarak ne ile karşılacağını bilemeyen bizleri oldukça heyecan verici bir manzara bekliyordu. Deniz rengarenk bir sürü balık ile doluydu.
İlk günün akşamı Naama Bay'e gittik. Naama Bay, bol bol nargilecilerin bulunduğu, Mısır'ın geleneksel ruhuna uygun, hareketli bir çarşı. Burada bulunan Hard Rock cafeyi biz çok sevdik ve ertesi günlerde de sık sık tercih ettik.
Ve ilk akşamımızda Naama Bay'de bulunan bir tur şirketinde, ertesi günlerde gideceğimiz tüm turları satın aldık. Biz ilerleyen günlerde sırasıyla Tiran Island, Ros Muhammed National Park ve Safari Tour'a katıldık.
TIRAN ISLAND TOUR
Biz bu turda African Divers firmasını tercih ettik, memnun kaldık, herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Dört kişilik arkadaş grubunda benim dışımda herkes başarılı bir şekilde dalış gerçekleştirdi ancak maalesef ben tedirginliğimi üzerimden atamayarak bu konuda çok başarılı olamadım, tura şnorkelle devam ettim. :) Neyse ki kafamı suya sokmam dahi muhteşem su altı dünyasını, binbir çeşit balıkları, renk renk mercan kayalıklarını görmeme yetiyordu.
En derine dalabilmeyi başaran eşimin zafer pozu:
Mavinin tonlarına, denizin güzelliğine bakar mısınız!
Bu turun sonunda, snorkelling molası verdiğimiz yer ise tesadüfen ikinci otelimiz Hyatt Regency'nin önü idi. Sonradan öğrendik ki, Hyatt Regency'nin önündeki mercan kayalıkları koruma altındaymış. Zaten ilerleyen günlerde, bu bölgede denizde nelerle karşılaştık nelerle... Farkında varmadan ikinci otelimizi çok kritik bir konumda seçmişiz.
ROS MUHAMMED NATIONAL PARK
İkinci gün istikamet Ros Muhammed National Park... Evet Mısır'da deniz harika ama kalanı çöl. Öyle de olunca milli park diye götürdükleri yerden de fazla birşey beklememek lazım. E herkes bangır bangır yapılacaklar listesinde burayı yazdığı için, biz de adet yerini bulsun dedik gittik ama...Bir sor ne var diye, hiç! Neyse fazla acımasız olmayayım. İki kere snorkelling molası veriyorsunuz bu turda ancak mola verdiğiniz denizlerin otellerin önündeki denizden artısı yok. Zira Sharm El Sheikh'te her bölgede deniz harika.
Arkada görülen yapının "Gate of God"- "Allah'ın Kapısı" olduğuna inanılıyor. Eğlenceli rehberimiz yerlere yatıp resmimizi çekerken, ne yaptığını anlayamamıştık, ama ortaya çok eğlenceli fotoğraflar çıktı.
OTELDEKİ 4. GÜNÜMÜZ
Aslında normalde bugün Kahire turu yaparak, piramitleri ve Nil nehrini gezmek istiyorduk. Ancak yukarıda yer verdiğimiz turları satın aldığımız tur firmasının karadan otobüslerle ulaşımı güvenlik ve rahatlık bakımından tavsiye etmemesi, uçaklı tur satın aldığımız takdirde de fiyatların bütçemizi aşması nedeniyle Kahire turunu başka bir seyahate bıraktık. Bugün otelde kalarak, bol bol snorkelling yaparak, harika denizin tadını çıkardık. Sharm El Sheikh'e giden herkese yanında kaliteli bir şnorkel&deniz maskesi ve su altı fotoğraf makinesi götürmesini şiddetle tavsiye ediyorum.
Dördüncü günün akşamında ise, bu sefer Sharm El Sheikh'te gidilmesi tavsiye edilen yerlerden SOHO'ya gittik. SOHO, Naama Bay'in aksine kendinizi Avrupa'da ya da Amerika'da hissedeceğiniz bir meydan, otantik öğeler barındırmıyor.
5. GÜN MARITIM JOLLIE VILLE ROYAL PENINSULA'DAN HYATT REGENCY'E GEÇİŞ
İşte tatilimizin rüya kısmı başlıyor... Hyatt Regency'de oda kahvaltı 2 gece 3 gün konakladık. Tercih ettiğimiz odalar, deniz manzaralı idi. Bir miktar daha fazla ödeme yaparak, deniz manzaralı odalar seçtiğimiz için kendimizi tebrik ettik, zira odalarımız harikaydı, verdiğimiz her kuruşa değdi.
Odamızdan manzaramız:
Kumsaldan manzaralar:
Otelden genel manzara:
Bol bol fotoğraf ekleyerek, bu otelle aşk yaşamakta ne kadar haklı olduğumuzu anlatmaya çalıştım. Şiddetle tavsiye edilir efendim, gidiniz, gidiniz, gidiniz...
Denizle ilgili tecrübelerimize gelirsek, bu bölgede inanılmaz güzel mercan kayalıkları mevcut. Çok güzel rengarenk bir sürü balıklarla yan yana yüzerek iki gün boyunca denizin tadını çıkarttık. Balık çeşitleri bakımından diğer kaldığımız otele göre ekstrası yoktu ta ki son gün öğlen check-out yapmadan evvel son kez denize girelim diyene kadar. Son gün Hyatt Regency ve Sharm El Sheikh bizi süprizlerle uğurladı. Muhtemelen benzerlerine ancak belgesellerde rastlanabilecek kadar büyük, kocaman, 2-3 insan boyutunda, devasal bir vatoz ve kocaman, devasal bir deniz kaplumbağası gördük. Vatozu ilk gördüğümüz zaman çığlık çığlığa iskeleye yüzdük ama sonra pişman olduk, daha yakından inceleseydik diye :) Neyseki kaplumbağa denizin dibinde, kumda sabit duruyordu, yüzmediği için korkup kaçmadan uzun uzun inceleyebildik. Sharm El Sheikh bize süprizlerle dolu harika bir tatil tecrübesi sunmuştu.
Hyatt Regency konaklamamız oda kahvaltı olduğu için, bir akşam otelde yemek yemeyi tercih ettik, diğer akşam ise Old Market ya da Old Sharm denilen bölgeye, çokça önerilen Fares Restaurant'a deniz ürünleri yemeye gittik. Lezzetler fena değildi, uygun fiyata çeşit çeşit deniz ürünü yiyebiliyorsunuz ancak gerek bu restaurant gerekse Old Market bölgesi oldukça kasvetli ve güvensiz olduğu hissiyatı yaratıyor. Biz yemekten sonra etrafı dahi gezmeden koşar adımlarla bu bölgeden kaçtık diyebilirim. Ancak dikkatimizi çeken şöyle bir şey oldu, hediyelik eşyalar burada inanılmaz ucuz. SOHO'nun üçte biri fiyatına rahatlıkla alışveriş yapabilirsiniz. Biz hediyelik alışverişimizi tamamladığımız için hiçbirşey almadan ve arkamıza bakmadan otelimize geri döndük :)
SON GÜNÜMÜZ
Sharm El Sheikh'teki altıncı ve son günümüzde, son kez denizin tadını çıkarttıktan sonra, akşamüstü son turumuz olan çölde safariye katılıyoruz. Benim için oldukça azap verici ama grubumuzun diğer üyeleri için son derece eğlenceli geçti bu tur. Benim için neden azap verici olduğuna gelirsek, çölde son sürat tek sıra halinde atv kullandığınızı düşünün, sonuç: heryeriniz kum! Her ne kadar öncesinde ağzımızı ve saçımızı sarsak, gözümüze gözlük taksak da, üzerimizdeki kıyafetler bile sarı renge döndü, o derece kum ve toz içerisinde kaldık. Neyseki turdan sonra yemek yemek için otele döndüğümüzde üzerimizi değiştirme ve temizlenebilme fırsatı yakaladık. Hatta düşünceli otel görevlileri duş imkanı sağlayabileceklerini söyledi ama uçuşumuzun kısa olduğunu göz önünde bulundurarak, üzerimizi değiştirmek, elimizi yüzümüzü yıkamakla yetindik. Çölde safariden resimler gelsin o zaman:
Ve böylece Sharm El Sheikh turumuzun da sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Sharm El Sheikh ile ilgili kritik tavsiyelere gelirsek;
1) Mutlaka kaliteli bir otel tercih edin, 5 yıldızın altındaki otellerin oldukça kalitesiz olduğunu ve kötü tecrübelere gebe olduğunu duyduk.
2) Bol miktarda sivrisinek ilacı götürün. Sivrisinekler mutasyona uğramış derecede büyük.
3) Kaliteli bir şnorkel ve deniz gözlüğü ayrıca su altı fotoğraf makinesi çok kritik. Sharm El Sheikh'in olayı su altı dünyası.
4)Dalış yapmayı düşünüyorsanız, buraya kısa bir ders alıp gitmekte fayda var, böylece benim gibi tedirginliğinizi üzerinizden atamayıp denizin derinliklerinden mahrum kalmazsınız.
5) Mayıs ayından sonra gitmeyin. Mayıs ayında dahi hava inanılmaz sıcaktı.
6) Çölde safari yapacaksanız valizinize uzun birşeyler atmakta fayda var.
7) Taksicilere karşı uyanık olun, kazıklanmayın.
8) Buradaki casinoları Las Vegas yahut Kuzey Kıbrıs ile kıyaslamayın, vakit kaybetmeye değmez.
Hyatt Regency'nin denizinde tecrübe ettiğimiz balık resimleriyle postumu sonlandırıyorum, Sharm El Sheikh'e gidiniz, muazzam Kızıldenizin tadını çıkartınız efendim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
YORUMLARINIZI SEVİYORUM :)